Kullanıcı dostu.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Çocuklar Duymasın Efsanesi.

Dizüstü bilgisayarım sonunda kucağıma aldım. Mutluyum huzurluyum. Epey bir zaman görüşmediğim arkadaşımla görüştüm stres attım. İçimdeki ışığı tekrar yaktım. Tamam bu kadar kişisel yeter.


ATV de tekrar yayın ayına başlayan "Çocuklar Duymasın" benim gözümde artık bir efsane hatırlamadığım bir tarihten beri yayınlanıyor neredeyse. İzlerken kendimi hep geçmişle kıyaslarken görüyorum. Misal meltem karekterini canlandıran "Pınar Altuğun" yılların eskitemediği değer olarak görmeye başladım. Aksine daha güzelleşir gibi. Aynısı Haluk karakterini canlandıran "Tamer Karadağlı" için söylemeyeceğim. Adam çokmüş çokmüş. Ama o beyaz kır saçlar çok farklı bir hava yaratıyor. Şu ana kadar da dizide kimsenin rüküş giyindiğinide görmedim. Gördüm dersem yalan olur.


Dizinin başarısı ise Türk halkıyla iç içe olmasıdır. Türk erkeğinin yakındığı konular Türk kadının memnun olmadığı konulardan tutun bir sürü konuda halkımızla iç içe bir dizi görüntüsü veriyor. İzlerkende "haha bu tavırları ben bir yerden hatırlıyorum lan" modunda buluyorum kendimi.

Mantık hatalarıda mevcut izlerken "saçma" dediğim çok az şey var. 2 kişinin çalıştığı bir evde her gece yatak örtüsümü değişir ?, Polo ve Tommy Hilfiger dan başka birşey giyilmezmi. Çocuk nasıl başka eve çıkartılır. Maaşları kaç para lan.

İzleyebildiğim Türk dizilerinden biridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzgün ve Türkçe kurallarına yorum yaptığınız sürece can ciyer kuzu sarmasıyız.